Destek eğitim odalarında görev yapan sınıf öğretmenlerinin karşılaştıkları zorluklar ve üstün yeteneklilere yönelik bilgi ve algı düzeyleri

Abstract

Bu çalışmanın amacı, destek eğitim odasında üstün yetenekli tanısı olan öğrenciler ile destek eğitim odalarında eğitim veren ve vermekte olan sınıf öğretmenlerinin karşılaştığı zorlukları tespit etmek ve üstün yetenekli öğrencilere yönelik tutum, öz yeterlilik düzeylerini belirlemektir. Araştırmada nicel ve nitel araştırma yöntemlerin kullanıldığı karma yöntem kullanılmıştır. Öğretmenlerin üstün yeteneklilerin eğitimine ilişkin tutum puanları ve öz-yeterlik ‎puanları arasındaki ilişkilerin ortaya çıkarılmasına yönelik nicel araştırma modeli ve ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Ayrıca araştırmada destek eğitim odalarında görev yapan sınıf ‎öğretmenlerinin karşılaştıkları zorlukların ortaya çıkarılması için nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim deseni kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini İstanbul ilinde devlet okullarında çalışan ve destek eğitim odasında görev almış olan sınıf öğretmenleri oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise 2021-2022 eğitim öğretim yılı bahar yarıyılında halen İstanbul ilinde destek eğitim odasında görev yapmakta olan 314 sınıf öğretmeni araştırmaya dahil edilmiştir. Araştırmada öğretmenlerle görüşmeler yapılmış, destek eğitim odalarında görev yapan sınıf ‎öğretmenlerinin karşılaştıkları zorluklara yönelik 32 sınıf öğretmeninin katılımıyla nitel veriler elde edilmiştir. Araştırma verilerinin toplanması araştırmacı tarafından gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak üstün yeteneklilerin eğitimine ilişkin tutum ölçeği, öz-yeterlik ölçeği ve görüşme formu kullanılmıştır. Araştırma verilerinin analizinde nicel ve nitel veri analiz yöntemleri birlikte kullanılmıştır. Araştırmanın nicel verilerini oluşturan üstün yeteneklilerin eğitimine ilişkin tutum puanları ve öz-yeterlik ‎puanları nicel veri analiz yöntemleri kullanılarak analiz edilmiştir. Analizler SPSS24 veri analiz programı ile gerçekleştirilmiş, olup verilerin normal dağılım göstermesi nedeniyle analizlerde parametrik istatistiksel teknikler kullanılmıştır. Araştırmanın nitel verilerinin analizinde ise görüşme formunda yer alan sorulara ilişkin betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Bu kapsamda veriler mevcut sorulardan ortaya çıkarılan temalar doğrultusunda analiz edilmiştir. Kadın öğretmenlerin üstün yeteneklilerin eğitimine ilişkin tutumlarının daha olumlu olduğu ve Sınıf öğretmenlerinin üstün yeteneklilerin eğitimine ilişkin tutumlarının daha olumlu olduğu belirlenmiştir. Öğretmenlerin yaş ve eğitim düzeylerine göre üstün yeteneklilerin eğitimine ilişkin tutumlarının farklılık göstermediği belirlenmiştir. Ayrıca öğretmenlerin öz yeterlik puanlarında cinsiyete göre anlamlı farklılık bulunmamıştır.‎ Buna karşılık eğitim düzeyi yüksek olan öğretmenlerin öz yeterlik düzeyleri de daha yüksektir. Sınıf öğretmenlerinin diğer branşlara göre öz yeterlikleri daha yüksektir. Araştırmada üstün yetenekli öğrenciler için açılan destek eğitim odalarının öğretim açısından yeterli olmadığına yönelik bulgular gözlemlenmiş ve destek odalarında eğitim veren öğretmenlerin genellikle idari işler bakımından zorlandıkları sonucuna varılmıştır.

The aim of this study is to determine the difficulties faced by the students with a diagnosis of gifted in the support education room and the classroom teachers who teach and give education in the support education rooms, and to determine their attitude and self-efficacy levels towards the gifted students. A combination of both quantitative and qualitative research methods were used in the research. In order to reveal the relationship between the attitude and self-efficacy scores of teachers with regards to the education of gifted students both a quantitative research model and relational survey model were used. In addition to that, ‎phenomenology, one of the qualitative research methods, was used in the research to uncover the difficulties faced by classroom teachers working in support training rooms. The target group of the research is classroom teachers working in public schools and in the support education room in Istanbul. Driving from the target group, the sample group of the study, included 314 classroom teachers who were currently working in the support education room in Istanbul during the spring semester of the 2021-2022 academic year. In the research, interviews were held with the teachers, and qualitative data were obtained with the participation of 32 classroom teachers regarding the difficulties faced by the classroom teachers working in the support education rooms. ‎ The research data was collected by the researcher. ‎The data collection tools in the research were an attitude scale, self-efficacy scale and interview form regarding the education of gifted students. Quantitative and qualitative data analysis methods were used together to analyze the data. The scores of both attitude and self-efficacy scales regarding the education of gifted students, which constitute the quantitative data of the research, were analyzed using quantitative data analysis methods. SPSS24 data analysis program was used to analyze the data, and as the data showed normal distribution, parametric statistical techniques were used in the analyses. ‎For the analyses of the qualitative data that is the questions in the interview form descriptive analysis technique was used. In this context, the data were analyzed in line with the themes revealed from the existing questions. It was determined that the attitude of both female teachers and classroom teachers towards the education of the gifted were more positive than. It was found that the teachers' attitudes towards the education of the gifted did not differ according to their age and education level. Besides, no significant difference was found in the self-efficacy scores of teachers according to gender. Classroom teachers have higher self-efficacy than other branches. In the research it was found that the support rooms opened for gifted students are not adequate for teaching, and support room teachers generally face with administrative challenges.