Farklı bitki ve liken özütleriyle elde edilen çiçek şekilli hibrit nanoyapıların antikanser etkilerinin araştırılması ve moleküler biyolojik açıdan değerlendirilmesi
Özet
Nanopartiküller, nanometre ölçeğinde boyutlara sahip olan ve bu özelliklerinden dolayı bir dizi endüstriyel, tıbbi ve bilimsel uygulamalar için çeşitli olanaklar sunan yapılardır. Bu da, nanopartiküllerin ilaç geliştirme, görüntüleme teknikleri, kataliz, enerji depolama ve sensör teknolojileri gibi birçok alanda kullanılmasını mümkün kılmaktadır. Nanopartiküllerin biyolojik sentezi, biyolojik organizmaların veya onların bileşenlerinin kullanılması yoluyla nanopartikül üretimini ifade etmektedir. Bu yöntem, geleneksel kimyasal sentez yöntemlerine alternatif olarak çevre dostu ve etkili bir yaklaşım sunar. Biyolojik sentez; genellikle bitkiler, bakteriler, likenler, mantarlar veya diğer mikroorganizmaların özünden elde edilen biyolojik ajanların kullanımını içerir. Özellikle bitki özleri ve likenler, nanopartikül sentezi için gerekli olan metal tuzlarını indirgeyerek veya çökelterek nanopartiküllerin oluşumunu sağlamaktadır. Bu çalışmada; bakır-nano-flower kompozit malzemenin biyolojik sentezi için Clodonia foliacea likeni ve nar kabuğu özütü kullanılmıştır. Sentezlenen bakır-nano-flower kompozit malzemenin kanser hücresi (DLD-1 kolon kanseri ve CCD18-Co sağlıklı kolon hücreleri) üzerine etkileri, kanser yolağında yer alan CYP1A1 ve BCL-2 genlerinin ifade düzeyindeki değişimlerin tespiti ile belirlenmiştir. MTT analizinde belirlenen dozlara göre nanopartikül uygulaması yapılan DLD-1 ve CCD18-Co hücrelerinde CYP1A1 ve BCL-2 genlerine ait ifade değişimleri belirlenmiştir. Sonuçlar değerlendirildiğinde, C. foliacea likeni ve nar kabuğundan elde edilen Cu-çiçek şekilli nanopartikül uygulaması bütün konsantrasyonlarda BCL-2 ve CYP1A1 geni kontrol grubuna kıyasla artmıştır. Böylelikle bütün konsantrasyonlarda daha çok eksprese olmuş ve uygulama sayesinde kanser hücrelerinde görülen programsız hücre çoğalması olayında etkili BCL-2 ve CYP1A1 geninin eksprese düzeyini değiştirmiştir. Fakat gözlenen bu değişimin farklı hücre hatlarında yapılacak bir dizi çalışmalarla desteklenmesi gerekmektedir. Nanoparticles are structures that have dimensions on the nanometer scale and, due to these properties, offer various possibilities for a number of industrial, medical and scientific applications. This makes it possible to compartmentalize nanoparticles in many areas such as drug development, planning techniques, catalysis, energy storage and sensor technologies. Biological synthesis of nanoparticles refers to the production of nanoparticles through the use of biological organisms or their components. This method offers an environmentally friendly and effective approach as an alternative to traditional chemical synthesis methods. Biological synthesis; It usually contains information about biological agents obtained from the extract of plants, herbs, lichens, fungi or other microorganisms. In particular, plant extracts and lichens ensure the existence of nanoparticles by reducing or precipitating the metal salts necessary for nanoparticle synthesis. This product; Clodonia foliacea analogue and pomegranate peel extract were used for the biological synthesis of copper-nano-flower composite component. The effects of the synthesized copper-nano-flower composite on cancer cells (DLD-1 colon cancer and CCD18-Co healthy colon system) were determined by monitoring the changes in the expression level of CYP1A1 and BCL-2 genes involved in the cancer pathway. Expression changes of CYP1A1 and BCL-2 genes were determined in the view of DLD-1 and CCD18-Co applied with nanoparticles according to the doses recorded in the MTT analysis. When the results were evaluated, the application of Cu-flower-shaped nanoparticles obtained from C. foliacea lichen and pomegranate peel increased the BCL-2 and CYP1A1 gene groups at all concentrations compared to the control rates. In addition, the expression of BCL-2 and CYP1A1 genes, which were more expressed in all regions and are effective in unscheduled cell proliferation, which is seen in the risk of cancer, was changed due to the application. However, this observed change needs to be evaluated through a series of studies conducted on different cell lines.
Bağlantı
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=cr4SkWLaRMhkDRBjqthpsfYypfB_KWAzgBSBZWq6oX5mc305swj4hvWjwU8cS0D8https://hdl.handle.net/20.500.12450/3622
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [397]