COVID-19 Korkusunun Kadınlarda Yorgunluk ve Kişisel İyi Oluş Durumu ile İlişkisi: Tanımlayıcı-Kesitsel Araştırma

Abstract

Amaç: Çalışmanın amacı, koronavirüs hastalığı-2019 [coronavirus disease-2019 (COVID-19)] korkusunun kadınlarda yorgunluk ve kişisel iyi oluş durumu ile ilişkisini belirlemektir. Gereç ve Yöntemler: Araştırma tanımlayıcı, ilişki arayıcı türdedir. Araştırmanın örneklemini, Türkiye’de yaşayan 18-65 yaş aralığında olan ve araştırmaya katılmaya onam veren 330 kadın oluşturmuştur. Araştırma verileri Kişisel Bilgi Formu, COVID-19 Korkusu Ölçeği, Yorgunluk Şiddet Ölçeği ve Kişisel İyi Oluş İndeksi-Yetişkin Formu kullanılarak toplanmış olup, veri toplama formları çevrim içi ortamda, sosyal medya platformları aracılığıyla kadınlara gönderilmiştir. Bulgular: Çalışmamızda, kadınların dengeli bir kişisel iyi oluş düzeylerine (68,04±14,22) sahip oldukları ancak yorgun oldukları (4,22±1,47) ve ortalamanın üzerinde COVID-19 korkusu (18,41±6,45) yaşadıkları saptanmıştır. COVID-19 Korkusu Ölçeği toplam puanları ile kişisel iyi oluş indeksi toplam puanları arasında negatif yönde anlamlı (p=0,019), COVID-19 Korkusu Ölçeği toplam puanları ile yorgunluk şiddeti toplam puanları arasında pozitif yönde anlamlı (p=0,001), yorgunluk düzeyleri ile kişisel iyi oluş indeksi ortalama puanları arasında negatif yönde anlamlı (p=0,032) bir ilişki olduğu saptanmıştır. Sonuç: Araştırma sonucunda elde edilen bulgular kadınların pandemi sürecinden olumsuz etkilendiklerini göstermektedir. Kadınların kronik hastalığının olması, gelir durumunun düşük olması ve çocuk sahibi olması, COVID-19 korkusunu artırmaktadır. Ayrıca COVID-19 korku seviyesi arttıkça, yorgunluk semptomları yaşayan kadınların kişisel iyilik hâlinin de olumsuz etkilendiği belirlenmiştir. Bu nedenle özellikle kadınların pandemi kaynaklı yaşayabilecekleri olumsuzlukları azaltmak için toplumsal ve sosyal farkındalığın artırılması gerekmektedir.