Ebû Ca‘fer er-Ruâsî ve Arap Dili Gramerindeki Yeri
Özet
İslâmiyet’in doğuşundan sonra fetihlerin çoğalması ve başka milletlerin de Müslüman olmasına bağlı olarak Araplar ile diğer toplumlar arasındaki iletişim daha da güçlenmiştir. Bu durum, bir dezavantajı da beraberinde getirmiş ve Arap dilinde birtakım bozulmaların meydana gelmesine neden olmuştur. Arap dili literatüründe lahn kavramıyla ifade edilen durum, Hz. Peygamber döneminden itibaren başlamış ve sonraki dönemlerde de artarak devam etmiştir. İlk olarak i‘rabda görülmeye başlayan söz konusu dilsel hatalar, önceleri sözlü olarak düzeltilmeye çalışılmıştır. Fakat daha sonra fasih Arapça’nın orijinalliğinin korunmasına yönelik sistemli bir çalışmanın başlatılma ve nahiv kurallarının tespit edilme ihtiyacı doğmuştur. Gramer kurallarının tespitine yönelik ilk kapsamlı çalışmalar I. yüyılın ikinci yarısında Basra’da, yaklaşık bir asır sonra da Kûfe’de başlamıştır. Basra’da yetişen dilcilerden ders alan Kûfeli âlimler, Kûfe’ye döndüklerinde dil bilgisi alanında eserler vermiş ve burada büyük âlimlerin yetişmesine vesile olmuşlardır. Basra’daki çalışmaların Kûfe’de de başlamasına öncülük eden âlimlerden birisi de Ebû Ca‘fer er-Ruâsî (ö. 170-193/787-809 ?)’dir. Bu araştırmamızda, Ebû Câ‘fer er-Ruâsî’nin hayatı, ilmî kişiliği, nahiv ilmindeki yeri konu edinmiş ve onun görüşlerine yer verilmiştir. Tabâkât kitaplarında kendisinden “Kûfe ehlinin üstadı, Kisâî (ö.189/805) ve Ferrâ (ö. 207/822)’nın hocası” olarak bahsedilen er-Ruâsî, Kûfe’de Kitâbü’l-faysal adında ilk nahiv kitabını yazan kişi olarak bilinmektedir. Ebû Ca‘fer er-Ruâsî’nin, bu eseri ile hem Kûfe’de gramer ilmi ile ilgili çalışmaların temelini attığı hem de yeni bir ekolün kurulmasına zemin hazırladığı anlaşılmaktadır. Modern dilbilimcilerin çoğu er-Ruâsî’nin Kûfe dil ekolünün kurucusu olduğu konusunda hem fikirdirler. Fakat Mehdî el-Mahzûmî ve Şevkî Dayf gibi bazı dilciler onun, sözü edilen ekolün ilk kurucusu olmadığını iddia etmektedirler. Bunlar iddialarını, nahiv kaynaklarında er-Ruâsî’ye ait pek fazla görüşün bulunmamasına ve bazı âlimler tarafından onun ilmî seviyesine ilişkin yapılan olumsuz eleştirilere dayandırmaktadırlar. Dolayısıyla Arap dili gramerinin iki önemli mektebinden biri olan Kûfiyyûn’nun ilk olarak kim tarafından kurulduğu konusunun çağdaş dilciler arasında ihtilaflı olduğu görülmektedir. Çalışmamız, hakkında müstakil bir araştırmaya rastlayamadığımız er-Ruâsî gibi önemli bir şahsiyeti konu edinmesi, onun görüşlerinin Kûfe dil ekolünün nahiv anlayışının temelini yansıttığını ortaya koyması, söz konusu ekolün kiminle başladığı meselesine temas edip mevzuya ışık tutmayı amaçlaması ve Arap gramerinde öne çıkmış bir ismin; er-Ruâsî’nin daha geniş akademik çalışmalarda ele alınması için bir fikir vermesi bakımından önem arz etmektedir.
Cilt
9Sayı
2Bağlantı
https://doi.org/10.5281/zenodo.8104286https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/1189556
https://hdl.handle.net/20.500.12450/3392