Ehl-i Hadis Tarihinde Zâhirîlik Ayrışması ve Mâverâünnehirli İlk Zâhirîler
xmlui.dri2xhtml.METS-1.0.item-rights
info:eu-repo/semantics/openAccessDate
2023Metadata
Show full item recordAbstract
Zâhirî anlayış, ehl-i hadîs içerisinde 3/9. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Kurucu ismi Dâvûd b. Ali ile bu anlayış re’y karşıtlığında zirveyi temsil etmektedir. Dâvûd b. Ali’nin düşünce dünyasının olgunlaşmasında, farklı dinî anlayışların güçlü temsillerinin gözlemlendiği Horasan’ın Nişabur şehrinin önemli bir yeri vardır. Bu bağlamda, onun, genelde re’ye, özelde Hanefîliğe karşı sert tutumuyla tanınmış İbn Râhûye ile yakın ilişkisi dikkat çekmektedir. Ancak o, daha sonraları, Kur’an’ın lafzının mahlûk olduğu düşüncesinden dolayı, İbn Râhûye ve Ahmed b. Hanbel gibi ehl-i hadîsin önde gelen isimleri tarafından dışlanmıştır. Onun dinin zâhire göre anlaşılması gerektiği düşüncesinde diğer ehl-i hadîs çevrelere göre daha ileri bir noktada olmasının sebeplerinden birisi de Kerrâmîlikle etkileşimi olmalıdır. Zira Kerrâmîlik, re’y ehli oluşunun yanında, mistik düşünceye önem veren yaklaşımıyla Nişabur’da son derece etkili olmuş bir mezheptir. Dâvûd b. Ali’nin temsil ettiği anlayışın kendisinden sonraki serüvenine gelince, yapılan çalışmaların Irak ve Endülüs çevreleriyle sınırlı kaldığı görülmektedir. Oysa henüz Dâvûd b. Ali hayatta iken, onun dinî anlayışının Mâverâünnehir gibi uzak bölgelerde dahi temsil edildiği anlaşılmaktadır. Bu çalışmada, Zâhirî anlayışın ilk takipçileri ve özellikle Nesef ve Buhara’daki takipçilerinin sosyo-kültürel hayattaki izleri de takip edilecektir.
Volume
16Issue
1URI
https://doi.org/10.18403/emakalat.1258354https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/1186857
https://hdl.handle.net/20.500.12450/3132