Çin Emperyalizminin Denizaşırı Kapitalist Adaları: Özel Ekonomik Bölgeler
xmlui.dri2xhtml.METS-1.0.item-rights
info:eu-repo/semantics/openAccessDate
2023Metadata
Show full item recordAbstract
Çin emperyal gelenekten gelen bir ülke olarak küresel etki anlamında idareleri arasında süreklilik yaşayan bir ülkedir. Orta Çağ’dan itibaren Modern Çağ dahil benzer politikalar yürüten bir ülkedir. 1949 sonrası sosyalist devrimle birlikte bir dönem içeri kapansa da 1979 sonrası ekonomisini liberalleştirmiş ve serbest rekabetçi olmasa bile devlet kapitalizmi temelli bir ekonomiye sahip olmuştur. Bu bağlamda Çin, pazar ekonomisi temelli Özel Ekonomik Bölgeleri 1979 sonrası hızla kurmaya başlamıştır ve başlangıçta dört bölge olarak kurulan Özel Ekonomik Bölgelerin sayısı kısa sürede artmış ve deniz aşırı bir yapıya kavuşmuştur. Çin, bu Özel Ekonomik Bölgeleri bir ağ gibi tasarlamış ve tüm dünyaya özellikle çevre ülkelere yaymıştır. Bu durum Çin’in emperyalist vizyonuyla uyumludur. Çin, emperyal gelenekten gelip emperyalist bir yapıya dönüşmüştür. Çin emperyalizmini, modern emperyalist teorilerden ekonomi belirlenimli olarak, Michael Hardt ve Antonio Negri’nin İmparatorluk temelinde ve Manuel Castells’in ağ yaklaşımıyla açıklayabiliriz. Bu çalışmanın kapsamı, Özel Ekonomik Bölgeler bağlamında Çin emperyalizmidir. Çalışmanın önemi, Özel Ekonomik Bölgeleri Çin emperyalizmi çerçevesinde analiz etmektir. Çalışmanın kapsamı, 1980 sonrası ortaya çıkan Özel Ekonomik Bölgelerdir. Çalışmanın temel iddiası, Çin’in, Özel Ekonomik Bölgeler aracılığıyla çevre ülkeler üzerinde etki alanını arttırmak için emperyalist bir ağ kurmaya çalıştığı savunulabilir. Bu ağ aracılığıyla Çin hem küresel ekonomik yapıya eklemlenmektedir hem de siyasal anlamda hegemonya iddiası için gerekli gücü elinde toplamaktadır.
Volume
7Issue
Özel SayıURI
https://doi.org/10.30586/1310159https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/1207688
https://hdl.handle.net/20.500.12450/3235